Bugüne kadar matematik eğitimi ile ilgili pek çok yazı
yazdım;
matematik öğrenim sorunundan,
matematik eğitiminden,
kullanılabilecek metodolojiden,
öğrenimindeki sorunlardan ,
çözüm yollarından vs. bahsettim ve de pek çok yazıda da
eminim bahsedilmiştir.
Bu sefer daha farklı bir yerden bakmak istiyorum;
“matematiğin diğer derslere etkisi”.
Öncelikle yaklaşık 20 yıldır eğitim sektöründe olan biri
olarak gözlemimden dem vurmak isterim.
Öğrenci başarı seviyesine genel olarak bakacak olursak, yani
genel derslerin ortalaması anlamında, şu sonuca varabiliriz;
“matematik dersi iyi olan öğrencilerin genel olarak tüm
dersleri iyi iken, matematiği zayıf olan öğrencilerin genellikle diğer dersleri
de pek iyi olmuyor” .
Yani biraz daha açarsak mesela Türkçe dersinden çok iyi olan
öğrencilerin diğer dersleri ile direkt bir korelasyon kuramıyorsunuz, veya
başka bir dersi iyi iken genel başarı için bir bağlantı kurmak olanaksız iken,
matematik bu anlamda ayrılıyor.
Net bir şekilde matematik dersi iyi olan öğrencilerin genel
başarıları da yüksek oluyor. Bunu çevrenizdeki öğrencilerde birazcık araştırma
ile rahatlıkla görebilirsiniz.
Peki neden böyle?
Cevabı bulmak için matematik dersinin, dolayısı ile içerdiği
konuların, matematiğin özünün tüm diğer derslerin temelini oluşturduğunu fark etmek
gerekir.
Her yerde, her şeyde, hatta tüm kainatta, insanın hayatının
her aşamasında matematik vardır, ölçü vardır, hesap kitap vardır.
Mesela fizik dersini ele alalım; ölçü, büyüklükler, hayata
dair konulardaki formüller, problem çözümündeki işlemler vs.
Veya coğrafya dersi; yüzölçümü, nüfus sayımı, istatistiki
çalışmalar , ölçekler, meridyenler , paraleller, yörünge vs.
Türkçe dersi; şiirlerdeki ölçüler, dilimizdeki nitelikler,
harf sayısı, sesli sessiz harfler, uyum bağıntıları, kurallar vs.
Biyoloji dersi; kanımızdaki hassas ölçüler, dna-rna daki
düzen, hücrenin içinde kimyasal denklemler vs.
Kısacası tüm derslerde, hatta hayatın içinde mesela bir
binadaki hesaplamalar, veya bir eşyadaki geometrik tasarım vs gibi her yerde
matematik vardır.
2005 yılında söylediğim bir söz var;
“matematik kainatın alfabesidir” aslında durumu özetliyor.
Matematiği sağlam bir şekilde öğrenen öğrenci sadece
matematiği öğrenmez;
analiz yapmayı
çözüme giden algoritmalar oluşturmayı,
denklem kurmayı,
analitik düşünmeyi,
detayları farketmeyi,
aslında genel anlamda düşünmeyi,
ve daha bir çok şeyi de öğreniyor ve bu öğrenilen kazanımlar
tüm dersleri etkiliyor.
Sonuç itibari ile matematik sadece bir ders değil, tüm
dersleri, hatta hayatı etkileyen bir gerçektir.
Dolayısı ile etkisi kadar önem de verilmelidir.
Bora Arslantürk
boramat@gmail.com